Bir roman/öykü/film yazarının, olayları kurgulaması sırasında beyninde neler olup bittiğini çok merak ediyorum. Kurgunun içindeki karakterleri, hayatındaki kişilerden mi alır? Belki de çok yakınındaki bir kişiyi, başka bir döneme, başka bir göreve atayıp da mı o kişiyi kurgular? Karakterler arasındaki kişilik farklılıklarını nasıl yansıtır olaylara? Örneğin birisi çok sinirli iken, diğerinde peygamber sabrı vardır, birisi…
Kategori: oyku
Perdeyi kapatın!
Biliyordum bunun olacağını. Biliyordum, sadece zamanı kestiremiyordum, ancak adım gibi biliyordum…Nereden biliyordum diye soruyorum şimdi kendime, nereden başlasam anlatsam?Mesela önünde kurdela olan kıyafetlerden biliyordum, sanki kendini hediye paketine çeviren bedenlerden… Küçük çocukların kafasında da fiyonklar vardır ya, yeni açılmış bir hediye gibi, tıpkı bir nesne gibi…Şarkılardaki acılardan biliyordum.Sonra sokaklarda çok acı vardı, herkes bilmezdi bu…
Ateşim mi var?
Kocaman bir şehrin kıyılarına sayılarını bilmediğim gemiler yaklaşıyor, sahiplerine birbirinden kıymetli ticari değeri yüksek mal getiriyorlar. Gemilerin yüklerini limana indirmeleri için, benim orada olmam gerekiyor, ama sıkışıp kaldığım yatağımdan dışarı çıkamıyorum. Ne kadar sıvı tükettim ki bu kadar terliyorum? Gemileri görüyorum, yaklaştıkları şehrin havasını biliyorum, malı indirirken yaşanacakları, gelen malların benim için ne kadar kıymetli…