Aslında Hiç

Büyüdüm, hayatı anlar oldum Kendimi tanır, geleceğini tahmin eder oldum Derken Aslında hiçlik, aslında yokluk! Özünde plansız, tahmin etmesi imkansız bir hayata düşünce, İki yanına külçe gibi düşen kolların Aklın, fikrin ve tüm bildiğini zannettiklerin Seni bir güzel yakalar, bir temiz dayak yersin ki Hangi romanın hangi sayfasında kaldığını unutursun Yitip gidersin kendi kırılgan ve…

Geçer Geçmez

Hayat bazen çok kolay bazen de çok yıkıcıdır. Bunu biliyorum, veya bildiğimi zannediyorum çünkü ısrarla kendi kendime tekrar ediyorum; “her şey geçer”. Gerçekten bilsem, geçeceğine inansam, kendi kendime bunu söyler durur muydum? Sevginin içinde nasıl bir öfke gizlidir öyle? Bir anda geçer sevdiğiniz insanın gözlerinden, nefret doludur, korkutur sizi. Ama anlık olduğu sürece sorun çıkarmaz,…

Kaybolmak

Kayboldun, ama coğrafik olarak değil, aklın ve düşüncenin kaybolmasından bahsediyorum. Ben varsam onlar da var deme, fiziksel varlığın, onların varlığını garantilemez. Bir bakarsın ki kayıpsın, ne zaman eksildiğini bile anlamamışsın. Ama duygular vardır, hem de çok acımasızdır. Biri bir uçta, öteki diğer uçta… Kendi içinde çelişkili ve çatışmalıdır onlar. O yüzden aklını fikrini askıya almak…

Nüktedan Dıngıllığın Katmanları

Daha önce dıngılığı tanımlamıştım (bakınız konuyla ilgili ilk yazım), felsefe babası Johari ve onun çıkmaz sokağa bakan penceresi olduğundan da bahsetmiştim. Şimdi size dıngıllık katmanlarını anlatacağım. 1. derece dıngıl: Bu ilk katmandır. Kişi kendisini anlama evresindedir ve başarının kendisini başkalarına anlatarak elde edilebileceğinin farkındadır. ancak bu aşamada kişi kendisini anlattığı dinleyiciler açısından seçici değildir. Fırsat…

Onu Bulmak -3

Hikayenin birinci bölümü için: https://yazmasamdelirecektim.com/2017/01/19/onu-bulmak-1/ Hikayenin ikinci bölümü için: https://yazmasamdelirecektim.com/2017/05/16/onu-bulmak-2/ O günden sonra, bir hafta annem evden çıkmama izin vermemişti, ama balkona çıkmama da karışamıyordu. Ben de yapmak zorunda olduğum yaz ödevlerimi ve en sevdiğim oyuncaklarım olan Hasip ve Nasip’i yanıma almış, kırmızı renkli ve geyik desenli o çok sevdiğim minderimin üzerinde bir hafta geçirmiştim. E…

Kapalı Mektuplar – Burcu

Sevgili Burcu, Ne oldu bilmiyorum, veya dur, biliyorum. İki gün önce rüyamda gördüm seni. Pek konuşmuyorduk ben kendi derdime düşmüştüm, bir kaç kişi daha vardı, sanırım Hande ve Bahar da oradaydı, sizi boşluyordum, kendime kızarak uyandım. Evet rüyamla başladı bu, ama rüyam nereden çıktı bilmiyorum. Dolambaçlı bilinçaltı… Önce düşündüm, seni arayayım, nasıl olduğunu sorayım istedim,…

Onu Bulmak – 2

Hikayenin birinci bölümü için: https://yazmasamdelirecektim.com/2017/01/19/onu-bulmak-1/ Sabah uyandığımızda, annem Nesibe Abla’yı çağırmıştı ve evde her şey havadaydı. Çocukluğumun en korkunç anlarındandı o anlar çünkü elektrik süpürgesinden ölesiye korkardım. Öyle ki işi bittiğinde annem üzerini sıkıca örtüp, onu depo olarak kullandığımız kapkaranlık odaya kilitliyordu. Ama işte Nesibe Abla o gürültülü canavarı o kadar çok seviyordu ki, bize geldiğinde…

Namus

Bir Sezen Aksu şarkısı olan Namus’la başlamazsak olmaz: Aradım yıllardır seni her yerde Bir türlü karşıma çıkmadın namus Nihayet bir yerde rastladım ama Utançtan yüzüme bakmadın namus Yaklaşıp yanına dedim nerdesin Dedin ki yorulma gelmiyor sesin Gayretleri boşa gitti herkesin Kimseyi yanına sokmadın namus Fazilet dediğin meğer masalmış Namuslu görünmek kimlere kalmış Zenginmiş, fakirmiş, halkmış,…

Nerede bu keyif?

Galiba insan; kutsal, heyecan verici, onu zihinsel olarak bambaşka yerlere götürecek duygunun ve düşüncenin peşinden gidiyor. Bahsettiğim bu keyif de, hiç bir şey yapmadan yan yatayım keyfi değil, tam tersi, bir şeylerin peşindeyken seni o şeyi iyi yapmaya iten bir keyif, hayat anlamlı haldeyken hissedilen bir keyif… Mesela, bir çift sevgili bu keyfi bulsa, ortalıkta huşu içinde…

Onu Bulmak – 1

Balkondan dışarı bakıyordum. Sanırım o zamanlar gerçekten yalnız kalabildiğim tek yer balkondu, saatlerce denize ve insanlara bakıyordum ve kimsenin ilgisini çekmiyordum. Kışın balkonda olmak çok heyecanlı olmuyordu ama yazın denize girenler, sahilde eğlenenler olduğunda, tam bir karmaşaya dönüşüyordu manzara. İşte o karmaşık yaz günlerinden birindeydim o gün de. Sabahın erken saatlerinde çıkmıştım balkona. Annem her…

Sokak

Eğer en büyüğü, en dinleneni, en sözü geçeni olsaydım bir ülkenin veya gezegenin,O zaman sokaklara sigara izmaritleri, poşetler, peçeteler atılamazdı,İnsanlar masalarından uçan çöplerinin peşine koşardı,Ceza korkusundan değil, çevresine zarar verme endişesinden.Her köşe başında müzik olurdu,Köprü ayaklarında resimler olurdu farklı sanatçılara ait, demir yığınları sanatsal alanlara dönerdiSokaklar, sanatçıların olurdu o zaman.Lüks arabalar olmazdı sokaklarda, küçük ufak…

İşletme Yönetimi – Güç ve Esneklik

İnsanlar sosyal yaşantılarındaki statülerini farklı şekillerde yansıtırlar, bunları yoldan geçen herhangi bir insanda dahi ayırt edebilirsiniz. Örneğin kıyafetlerimizin markası, pahalı ayakkabılar-çantalar, daha parlak kumaşlar, daha yüksek ayakkabılar, daha parlak veya daha uzun saçlar… Benzer şekilde patronların, müdürlerin de sembolleri vardır. İş yerlerindeki yerleşime bakın, patronun veya müdürün odası her zaman daha geniş, daha yukarıda, daha…

Benim Küçük Sevgilim (Mor ve Ötesi)

Çok uzun zaman sonra tekrar dinlediğimde fark ettim klibindeki detayları. Bu yazı Mor ve Ötesi’nin Benim Küçük Sevgilim şarkısının sözleri ve videosu ile ilgili olacak. Kliple başlayalım, beyazlar içinde aslında basit kumaş parçaları giyinmiş, ifadesiz ve durgun bir kadın. Bu kadın klip boyunca oradadır ancak iki farklı şekilde karşımıza çıkar, sözler de iki farklı bölümdedir….

Hayat, basitçe

Hayatı bir şiir gibi yaşamak lazım diyorlar, bunun nasıl bir duygu olduğunu biliyorum, ancak bu duyguyu artık o kadar az hissediyorum ki. Bu duyguyu bilmeden yaşamak, onsuz kalmaktan daha az acı verirdi sanırım.Bazen bir kıyafetin sarkmış ip parçalarının, rüzgarda ince ince titremesi sırasında,Bir de kulağımda huzur veren bir müzik varsa aklıma geliyor.Bazen de balkondan şehir…

Hastane ve Para üzerine

Özel ve devlet hastanesi ayrımı ile başlıyor bu yazı. Pek az sorguladığımız ve çoktan yapılaşmış, ete kemiğe (binalara, yasal haklara) bürünmüş iki farklı tür hastanenin varlığı: özel ve devlet hastaneleri. Kim diyebilir ki özel ve devlet hastanelerinde aynı şekilde hizmet verilmektedir? Özel hastanelerde devlet verilen sağlık hizmetinin bir kısmını karşılıyormuş. Bundan aylık 1000 tl alıp…

Kurgu ile ilgili Sorular

Bir roman/öykü/film yazarının, olayları kurgulaması sırasında beyninde neler olup bittiğini çok merak ediyorum. Kurgunun içindeki karakterleri, hayatındaki kişilerden mi alır? Belki de çok yakınındaki bir kişiyi, başka bir döneme, başka bir göreve atayıp da mı o kişiyi kurgular? Karakterler arasındaki kişilik farklılıklarını nasıl yansıtır olaylara? Örneğin birisi çok sinirli iken, diğerinde peygamber sabrı vardır, birisi…

İncelmek

O kadar incelmek istiyorum ki; Daracık sokaklardaki binaların arasından süzülerek geçmek, Kalabalıkların arasından görünmeden ilerlemek, Bir gölge gibi dolaşmak, Eğilip bükülebilmek ve Hiç bir şeye, hiç bir yere değmemek istiyorum. Sadece ayaklarım yere bassın ve Ağzımdan burnumdan içeri hava girsin istiyorum. Ve pürüzsüz olsun istiyorum geçişlerim, Havada küçük dalgalanmalar yaratsın, Kulaklarda incecik bir fısıltı olsun…

Yaş ve Yaşamışlık

Yaşımın kaç olduğunu sormayın, sayıların bir önemi yok. Yaşımın nasıl olduğunu sorun, size şunu söyleyebilirim; Henüz insanları tam olarak tanıdığını/anladığını zannedecek kadar yaşlı değilim. Büyüdüğümde dünyaya hükmedeceğime inanacak kadar genç değilim. Resmi kıyafetleri tercih edecek kadar konum meraklısı ve olgunlaşmış bir yaşta değilim. Hayatla ilgili merakımı yitirecek kadar kart değilim. İnsanları yönetmeyi, insanlara hükmetmeyi sevecek…

Perdeyi kapatın!

Biliyordum bunun olacağını. Biliyordum, sadece zamanı kestiremiyordum, ancak adım gibi biliyordum…Nereden biliyordum diye soruyorum şimdi kendime, nereden başlasam anlatsam?Mesela önünde kurdela olan kıyafetlerden biliyordum, sanki kendini hediye paketine çeviren bedenlerden… Küçük çocukların kafasında da fiyonklar vardır ya, yeni açılmış bir hediye gibi, tıpkı bir nesne gibi…Şarkılardaki acılardan biliyordum.Sonra sokaklarda çok acı vardı, herkes bilmezdi bu…