Öfkeli Adamın Manifestosu

Giyinmiş kapkara gözlüğünü, Ve bıçkın, yaman ceketini, Bir hayvanın derisi omuzlarında, Anarşist ve dili baltalı bir deli. Geçmişi ağırlaşmış, elleri kara Kaşları inik, arası çatık, Dövesi var birilerini Küfrün bini, bit pazarında satışta. Sanki birileri örtmüş üstüne kara kefeni, Altında yorgun ve atıl bir velet. Demiş bi’ falcı geçecek hepsi, Yaşayacak o da herkes kadar,…

Eksik Parçalarımız – Dostlara

Varlığımın bir parçası oldunuz, Kıymetli dillerim, kanatlarım benim Kadın erkek vardınız, büyüttünüz Isıttınız ayazımı, yeşerttiniz evimi Gitse de vefasız sevgililer, Kalırız biz, bırakmayalım hayallerimizi, Kaynağımızdan saçılalım sevgimizle. Veririm kendimi, siz de verin bir parça güzelliğinizi. Ekim 2022 / Antalya

Enkaz Altı

Birden kulaklarıma doldu duvarların çığlıkları Ve gözlerim tozlandı, kalbim elimde, Uçuşuyor hayaletler önümde, Gül yaprakları düşüyor ellerime. Ölüm suya yavaşça batmak gibi, Biraz titreten, saran ve kucaklayan, Bir tarafı sıcacık ve şefkatli, Gel diye bekleyen başucumda. Ama ben kaybolmak istemiyorum. Bir anahtarla açılıversem dışarı, Hep huzurlu hissettiren odamdan, Bir adımla, alsa anamın kucağı, Delsem duvarı…

Şefin Acısı

Karışan tüm renklerin ahenginde, Başlar gece ilk siparişle. Üstünde bir ayna, uçtan uca Açar kapıları, zamandan kaçanlara. Tatlı olur, hem de şiddetli Buluşur deliler, söylenir hikayeleri. İçilir bir dem acı çilek Erir buz gibi, neşeli kadehleri. Isınır ocağı, taşar masası, İster ki meltem essin, iyileşsin yarası. Yakar biberiyeyi, çakar rezeneyi Kendi damağı donuk, bilmez derdini…

Dengesiz, Anlaşılmaz Kutuplar

İçimde en derin özlem, Ve en şiddetli öfke Yığılmış bir köşede, Dengesiz ve demirli. Kavuşmak çok sıcak, Ve çok da kanlı, Soyunur pullarını Bir balık kırmızı sularda. Bunca yoğunluk bükerse Seni, beni ve bizim gerçeğimizi, Bu felaketin kara deliği. Derinlik, dengesizliğin alaca karanlığı. Ölmek de yaşamak da, Eş anlamlı bir ihtimalin halkası. Öylece kaybolmalı. Evla

Nefret ve Vicdan

Öfkem bir yırtıcı hayvanın pençesi Geçiverse boynuna Metal bir kıyamet şarkısında Birikmiş kadın şiddetti. Değersizlik, yırtık bir elbise Tek hediyen, ben de fakir. Giyindim süslendim bir süre Artık tutturamıyorum, ömür ahir. Yine de… Aynı yerden seni de kessinler diyemem Öfkeyle, kinle olur insan sefil. Evla / Mart 2022 / Antalya

Bir yer yok mu bana?

Bana bir yer yok mu burada? Küçücük, bir avuç kadar, Minicik, mikroskopik Eksildiğini bile fark etmeyeceğiniz. Artı bir, gençlik heveslerim, Ki onlar ufak bir kibrit kutusu, Bana yetecek darlıkta, hatta belki zifiri karanlıkta. Bodrum, çatı; rutubetli, ayazlı, Çamurmuş, selmiş, olur. Yeterki bir yer olsun sığınacak, Bana, belki sadece aklıma. Evla / Kasım 2022

Anne Sütü

Anne bul beni Anne, anne, anne, Can, ciğer, kadın, öz anne Kayboldum, cinsiyetim belirsiz sensiz Sevmezdin örmeyi diye uzatamam saçlarımı Sıkıca bağladım senin gibi, dağıtamadım, Derdim dinmez sensiz, özüm eksik Anne… Bir an sarsan beni, Bak benim sütüm zehirlenmiş, sevgim eksik. Evla / Annesi eksik kız çocuklarına…

Tutun veya Sürüklen

Geçmiş bazen saçmalar, Bazen de bilgeleşir. Güneş doğar, güneş batar, Gölgeler arsız, yer değiştirir. Köklerim derinleşir, Kopar, sellerle sürüklenir, Yada iner öze, dönüştürür. Tiksinirim, veya deliririm, Neyse o, ve hepsi benim. Evla / Mart 2022

Bülbülden Akbabaya

İlk haftalarda gonca bir gül, Serçe parmağında renkli bülbül. Zaman geçince pusuda bir sis, Didik didik ölümünü çağıran aşkının, Kopan parçaları afiyetle yiyen, Gözyaşı, aman bilmeyen bir akbaba. Evla / Ağustos 2022 / Antalya

Değer ve Değersizlik Dengesi

Bir yerde kıymetlisin, peşinden koşulansın Bir yerde yanından kaçılan. Bir yerde görmek için can atılan Diğerinde selamsız geçilen. Birinde yılların hayalisin ulaşılamamış Bir diğerinde kolay bir hendek, çoktan elde edilmiş. Hatta bir an hayranlıkla bakılan, Sonraki an bayağı bulunan. Nasıl dengelenir bu hayat? Ne ateş çok sıcak, ne buz çok soğuk. Yekten bir karar mı…

Dönüyoruz

Dönüyoruz başa ve sona Düşüp kalkan güneşin ensesinde Yok olup eriyoruz bazen şefkatle Gürleyip çiziyoruz kalpleri bazen de. Bir şeyler başa dönüyor, Eski hatalardan sakınıyoruz aklımızı, Belki bu defa atlarken bir bilinmeze Yakmayız aynı yerleri diye umutlanıyoruz. Dönüyoruz bir el daha, En kıymetli taş düşmedi henüz Daha verilmemiş mektuplar yeşermedi, Yer var hayatımızda, henüz nefesler…

Dilek Tutamıyorum

-Tut bir dilek, hadi. -Tutamam, tutamıyorum. -İste sadece, zarar gelmez, hadi!! -Yıldızlar düşüyor toprağa, İstiyorum, gülemiyorum, Razı oluyorum, doyamıyorum. Tutamam, tutamıyorum! -İste, iste ve bırak günlere, Umutla, şefkatle dile, hadi?! -Yaslanamıyorum umuda, hayale, Oyuncaklarım kırılıyor elimde, Düşeceğim diye korkuyorum, Gelme üstüme tutamıyorum!! -Dilemezsen çamur olacaksın kız çocuğu, Tut hadi… Evla / Ağustos 2022 / Antalya

Hasır Şemsiyenin Gölgesinde

Uyu, ben buradayım, Çocukların şen seslerinde ve Çırpınan dalgasında yelkenlerin. İçimiz erir kumsala, Güneş bize bakıyor, Deliklerinden hasır şemsiyenin. Susadığında denizi içelim, Kiraz yiyelim bola döke, Ellerimiz renklensin, Şafağında bu tatlı sahilin. Evla / Dikili / Temmuz 2022

Doğanın Tıngırtısı

Konuşma hiç, gerek yok Bir saksağan mırıldanıyor ezgiyi, Yan yana sıcak hava, terliyoruz Binlerce Okaliptus yaprağı yelpazemiz, Etekleri uçuran rüzgarın sesi, Ve senin ince ıslığın sıyırıyor kulağımı, Sevdiriyorsun kendini, hep planlı, Değişiyor derimiz sanki, Uzaklaşıyor ve yaklaşıyoruz, Dönüşürüz belki bir tırtıl misali. Evla / Sasalı-İzmir / Haziran 2022

İzmir’in Tozu

Sadece vapuru olan denizlere özgü, Bir kokusu var köpüğü havalanınca, Martının simidi havada yakaladığı anda, Rüzgar saçını dümene karıştırdığında. Sadece anıları olan semtlere özgü, Bir hissi var bastığın sokak tozu havalanınca, Acılar’dan İyi İhtimaller’e doğru sola dönünce, Hemen şuradaki yelkenin yanıbaşında. Evla / İzmir / Haziran 2022

Mazi Sandık

Maziyi topluyorum biraraya Kapağı olmayan, renkli bir sandığa Gözlerimle suluyorum kırıklarımı Hesaplar yalnış, kabulleniyorum, Kızmıyorum artık kendime. İstifliyorum ardışık, Kalsın madem kafalar karışık, Fark etmiyor artık, Dolu sandık, boş beklentilere alışık. Nihayetinde toplar maziyi sandık. Evla / Mayıs 2022 / Yeşilbahçe-Antalya

Gece Ormanında Kayıp

Bir tavşan sandım gölgeyi, Çıktı önüme gece vakti. Farlar parlak, farlar ışıl ışıl Kaçırdı aklını ezilmeden karanlığa. Gece gece kustum yol kenarına, köşede Kaplumbağa sırtıma çıkmış, eğildiğimde Saçlarım dökülmüş asfalta uzun uzun Toplasın maral, sarsın mendile. Çamlar, kozalaklar boyu zifir Gözleri parlak tilkiler kadar dişi, Aç çocuklar kadar yalnızım, Ezmişim bir sincabı, yolun bitimi. ‘Kayboldum…

Yenilenmek Mümkün

Bir kuru dala çok uzun süre baksam Sürgün verişini, tomurcuklanışını izlesem Aylarca sürse, baharı getirsem, çiçeklense Hiç gözümü kırpmadan… Yemişlerine kuşlar, çiçeklerine arılar konduğunda Nihayet anlar mıyım, yeniden başlamanın doğallığını? Evla / Mayıs 2022 / Antalya

Uyuşacağına Düş!

Düşüyorsun çoktandır tepe taklak. Çok acı, yorucu, sevgisiz geçmiş yılların. Tüm olan biten ağırlaştıkça ağırlaşmış omuzlarında. Yükünü bilemem, ben öyle bir yük taşımadım, ama haklısın yorulmakta. Uyuşturuyorsun kendini günde üç öğün, yıllardır hem de. Düşüyorsun ağır çekim bu sayede. Bıraksan hızla yere çarpacaksın. Hesaplaşmalar başlayacak, öfke ve hüzün geri gelecek, görüyorsun olacakları. Kusacaksın herşeyi. Anlıyorum,…