Yıllar sonra yeni bir hayata, Tutunamadı enteresan İstanbul. Candan dostların çabalarına bile, Karşı geldi, sızılamadı sokaklarına. Delisi köyün penceredeydi, Yeni bir hayat vurdu kalbine, Dayanamadı, bir balkon düşüşü, Tıkandı İstanbul.
Ay: Temmuz 2023
Benmişim
Benmişim arayan kaybolanı, Bir iç çekişte sönen aydınlığı. Kör bir zindanda kilitliyim, Anahtar elimde, süs çobanı. Benmişim kendimi değersizleştiren Ana suçlu kara: özüm. Gemiler uzaklaşırken limanımdan, Kendimle boğuşan zilli turna. Ben miymişim sorumlusu döküntülerimin? Yaşlarım üstüme sindi diye mi? Yok mu başka suçlu bu karada? Toprağım kurudu, ekinsiz Nasıl kırılacaksa kırılsın, Kantarı bu cezalandırıcı aklın….
Göz Kapaklarımın Ardına
Kapatmak istiyorum burayı. Yazsam ne yazacağım? Toprak yağsın, deniz çaksın! Ben göz kapaklarımın karanlığında, Kimseye dokunmadan, kimse bana dokunmadan, Yaşamak istiyorum, temassız inzivada. Yeter desem kime diyeceğim?? Sus desem konuşan yok, konuş desem anlatan yok, gel desem uzakta kimsem yok, git desem öylesi yakınım yok. Yok, yaşamın anlamı çekildi göz kapaklarımın ardına. Tekmişim, çokmuşum, Aydınlıkmış…
Gelmiyorum, Bekleseniz?
Gelemiyorum dedim. Sonunda bir yük daha gitti. Zaten midem bir garipti, Kesin başıma ağrı girecekti. Söyledim ya, oh, bitti. Gerçi… Birileri beni beklese iyiydi. Ben gitmesem de onlar bekleseydi? Ne var yani, hep ben mi bekleyeceğim gelmeyenleri? Bir günüm de beklenen olduğumu düşleyerek geçseydi… Gerçi… Biri beni beklemişse kesin gitmemişimdir, Kasten değil, habersizlikten, bilmediğimden. Kaçırdım…